Black Friday yani “Kara Cuma”, günümüzde alışveriş çılgınlığı ile özdeşleşmiş bir gün olarak biliniyor. Ancak bu kökeninin kökeni, 20. yüzyılın ortalarına kadar uzanmış ve başlangıçta tamamen farklı bir anlam taşımaktaydı.
Black Friday’in tam anlamıyla ortaya çıkışı, Amerika Birleşik Devletinde Şükran Günü’nden sonraki ilk Cuma gününe dayanıyor. Bugün, noel alışveriş sezonunun resmi başlangıcı olarak kabul edilir. 1950’lerde Philadelphia’da polislerin, Şükran Günü sonrasında yaşanan yoğun şebeke ve karmaşayı bitirmek için “Black Friday” termini kurllanırlardır.O günden bu yana bu isim popülerlik kazandı. O dönemde mağazalarda büyük indirimlerle müşteri çekilirken, şehirdeki trafik sıkışıklığı ve kalabalık alışverişçiler polisler için bir sıkıntı oluşurdu.
1960’lı yıllardan itibaren “Kara Cuma” biçimi, ekonomik bir anlam kazanmaya başladı. İşletmeler, yıl boyunca mali tablolarındaki zararları kar’a döndürmek için bu günü büyük indirim kampanyalarıyla değerlendirdi. Böylece “Kara Cuma” hem işletmelerin hem de kişiliği için önemli bir gün haline geldi.

Black Friday’in dünya genelinde popülerleşmesi ise 2000’li yıllarda başladı. Özellikle e-ticaretin yükselişi ve Amazon gibi devlerin bu günü avantajına dönüşmesiyle, Black Friday uluslararası bir alışveriş fenomenine dönüştü. Bugün Türkiye dahil birçok ülkede hem fiziksel mağazalar hem de online alışveriş siteleri bu günü kutlamak için büyük indirimler sunuyor.
Black Friday, başlangıçta kaos ve zorluklar ifade eden bir terimdi. Ama zamanla günümüzde evrensel olarak insan için olanaklarla dolu bir alışveriş şöleni anlamına geliyor artık. Her yıl Kasım ayında gerçekleşen bu alışveriş şöleni, yalnızca bir indirim etkinliği değildir. Aynı zamanda tüketim alışkanlığımızın hız kazandığı bir günde. Yalnız Black Friday çılgınlığı sırasında dikkatli olmak gerekiyor. İhtiyaç odaklı alışveriş yapmalı, herkes alırken aman bütçeyi unutup alışveriş çılgınlığına düşmemeliyiz.
ExpoTekno sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.